Simple Past Tense'i Tanıyalım
Simple Past Tense konu anlatımı Türkçe karşılığı şuanki zamanın geçmişinde, belli bir zaman diliminde meydana gelmiş olan zaman dilimidir. Simple Past Tense ingilizcede sıkça kullanılan zaman dilimlerinden biridir.Tabiki bu Simple Past Tense konusunun belli başlı bazı kuralları var. Peki neymiş bu Simple Past Tense konusu hadi başlayalım.
☉Simple Past Tense geçmişte belli bir zaman aralığında yapılmış olan olayları biz bu zaman dilimi ile ifade ediyoruz ayrıca bu zaman dilimine -di'li geçmiş zaman da diyebılırız.
☉Simple Past Tense konusunda bilmemiz gereken bir kural vardır. Merak etmeyin çok basit bir kuraldır. Biz geçmişte olan bir eylemi anlatırken cümlemizdeki fiilin 2. halini bir diğer adı ile Düzensiz fiiller(eat-ate/drink-drank/get-got/take-took/go-went) kullanmak zorundayız.(Sayfanın en alt kısmında ben sızın için yazdım lütfen ezberleyin)
☉İngilizce Geçmiş Zaman konusunda bir diğer unutmamamız gereken konusu ise fiillerimizin bazıları düzenli ve bu fiilleride biz yine geçmiş zamanda kullanıyoruz. Bu sefer fişlerimiz sadece sonuna '-ed' takısı alıyor ve o şekilde kullanılıyor.(play-played/place-placed/dance-danced)
☉Geçmiş Zaman da biz yardımcı fiili yani 'be' olmak fiilini 'was/were' ile karşılarız. Eğer öznemiz tekil ise 'was' çoğul ise 'were' kullanıyoruz.Cümlemizde 'was/were' kullana bilmemiz için herhangibi bir fiil veya eylemin yer almaması gerekiyor.
1-Simple Past Tense Cümle Yapısı
1.1-Olumlu Cümle Yapısı
*Subject + Verb(2) veya Verb(+ed) + O + P + T
-I played football last day.
-He ate meat last week.
-They were in Turkey last year.
1.2-Olumsuz Cümle Yapısı
☉Olumsuz cümle yapısında 'do' yardımcı fiili yerine 'did' kullanıyoruz ve olumsuz yapmak istersek, olumsuzluk eki(not) bu yardımcı fiilimize ek olarak geliyor.Olumsuzluk eki eklenince 'did not' oluyor ama bunun kısaltılmıs hali(didn't) daha yaygın kullanılmaktadır.Cümlemizde 'didn't' olumsuzluk ekini kullandıktan sonra fiilimiz 1.hali yani yalın hali ile kullanılır.
☉Cümlemizde 'did' fiilimiz yok ise yardımcı fiilimiz'was/were' var ise nasıl olumsuz yaparız? Çok basit, onlarada 'not' eki getiricez ve 'was not(wasn't)/were not(weren't)'olarak cümlemizde olumsuzluk bildiren yardımcı fiilimizi cümlemize katmış olucaz.
*Subject + did not/didn't + Verb 1 + .........
- I didn't play tennis
- I didn't eat meat
- They weren't in Turkey
1.3-Soru Cümle Yapısı
☉Geçmiş zaman da soru sorarken 'did' yardımcı fiilimiz başa gelir fiilimiz yine olumsuz cümlede olduğu gibi 1. hali ile kullanılır.
* Did + Subject +Verb(1) +.......
-Did you play tennis yesterday?
-Did you come to school last week?
-Were they in Turkey last year?
Düzensiz Fiiller – Irregular Verbs
V1 – Base Form | V2 – Past Simple | V3 – Past Participle | Türkçe Anlamı |
awake | awoke | awoken | uyandırmak |
be | was, were | been | olmak |
beat | beat | beaten | vurmak |
become | became | become | olmak |
begin | began | begun | başlamak |
bend | bent | bent | bükmek |
bet | bet | bet | bahse girmek |
bid | bid | bid | emretmek |
bite | bit | bitten | ısırmak |
blow | blew | blown | esmek |
break | broke | broken | kırmak |
bring | brought | brought | getirmek |
broadcast | broadcast | broadcast | yayımlamak |
build | built | built | inşa etmek |
burn | burned, burnt | burned, burnt | yakmak |
burst | burst | burst | patlamak |
buy | bought | bought | satın almak |
catch | caught | caught | yakalamak |
choose | chose | chosen | seçmek |
come | came | come | gelmek |
cost | cost | cost | mal olmak (masraf) |
creep | crept | crept | emeklemek |
cut | cut | cut | kesmek |
deal | dealt | dealt | anlaşmak |
dig | dug | dug | kazmak |
do | did | done | yapmak |
draw | drew | drawn | çizmek |
dream | dreamed, dreamt | dreamed, dreamt | rüya görmek |
drive | drove | driven | sürmek |
drink | drank | drunk | içmek |
eat | ate | eaten | yemek |
fall | fell | fallen | düşmek |
feed | fed | fed | beslemek |
feel | felt | felt | hissetmek |
fight | fought | fought | dövüşmek |
find | found | found | bulmak |
flee | fled | fled | firar etmek |
fly | flew | flown | uçmak |
forbid | forbade | forbidden | yasaklamak |
forget | forgot | forgotten | unutmak |
forgive | forgave | forgiven | affetmek |
freeze | froze | frozen | dondurmak |
get | got | got, gotten | almak |
give | gave | given | vermek |
go | went | gone | gitmek |
grow | grew | grown | büyümek |
hang | hung | hung | asmak |
have | had | had | sahip olmak |
hear | heard | heard | işitmek |
hide | hid | hidden | saklamak |
hit | hit | hit | vurmak |
hold | held | held | kaldırmak |
hurt | hurt | hurt | acıtmak |
keep | kept | kept | tutmak |
know | knew | known | bilmek |
lay | laid | laid | uzanmak |
lead | led | led | önderlik etmek |
learn | learned, learnt | learned, learnt | öğrenmek |
leave | left | left | terk etmek |
lend | lent | lent | ödünç vermek |
let | let | let | izin almak |
lie | lay | lain | yalan söylemek |
lose | lost | lost | kaybetmek |
make | made | made | yapmak |
mean | meant | meant | anlamına gelmek |
meet | met | met | görüşmek |
pay | paid | paid | ödemek |
put | put | put | koymak |
read | read | read | okumak |
ride | rode | ridden | sürmek |
ring | rang | rung | zil çalmak |
rise | rose | risen | yükselmek |
run | ran | run | koşmak |
say | said | said | söylemek |
see | saw | seen | görmek |
sell | sold | sold | satmak |
send | sent | sent | göndermek |
show | showed | showed, shown | göstermek |
shut | shut | shut | kapatmak |
sing | sang | sung | şarkı söylemek |
sit | sat | sat | oturmak |
sleep | slept | slept | uyumak |
speak | spoke | spoken | konuşmak |
spend | spent | spent | harcamak |
stand | stood | stood | beklemek |
swim | swam | swum | yüzmek |
take | took | taken | almak |
teach | taught | taught | öğretmek |
tear | tore | torn | yırtmak |
tell | told | told | anlatmak |
think | thought | thought | düşünmek |
throw | threw | thrown | atmak |
understand | understood | understood | anlamak |
wake | woke | woken | uyanmak |
wear | wore | worn | giymek |
win | won | won | kazanmak |
write | wrote | written | yazmak |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder